Erdek eski Belediye Başkanı Hüseyin Aysan’ın başkanlık yaptığı dönemde Erdek ve Ocaklar Körfezine bırakılan yapay resiflerin denize adeta ‘Can” verdiği bilim adamlarınca açıklandı.
ÇOMÜ Su Altı Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından Marmara Denizi`ne atılan 1`er metreküplük yapay resifler birçok türün bölgeye yerleşmesini sağladı.
ÇOMÜ Gökçeada Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Balıkçılık Teknolojisi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Acarlı, "Bir çöl düşünün. Çölde oluşturulan vahalar oradaki yaşama renk katıyor, ihtiyaçların giderilmesini sağlıyor.” diye konuştu.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Altı Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından Marmara Denizi`ne atılan 1`er metreküplük yapay resifler birçok türün bölgeye yerleşmesini sağladı.
ÇOMÜ Gökçeada Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Balıkçılık Teknolojisi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Acarlı, üniversite bünyesinde bulunan Su Altı Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde farklı yerlerde farklı projeler ürettiklerini belirtti.
Acarlı: “Erdek ve Ocaklar’a bırakılan resiflerin getirisi takibimizde”
Çalışmalardan birinin, Erdek İlçesi ile Ocaklar Mahallesindeki yapay resif çalışması olduğunu hatırlatan Acarlı, "Buraya 2011 yılında atılmış olan resiflerin çevresine hangi tür balıklar geliyor, hangi tür deniz canlıları gelmiş, yerleşmiş? Bunlara bakıyor ve takip ediyoruz. Bu kapsamda birçok balık türünün yanında ekonomik değeri oldukça yüksek olan ıstakoz gibi canlıların da buraları mekan seçtiğini bu zamana kadar gördük" şeklinde konuştu.
Acarlı, resiflerin oluşturulma amacıyla ilgili şu bilgiyi verdi: "Bir çöl düşünün. Çölde oluşturulan vahalar oradaki yaşama renk katıyor, ihtiyaçların giderilmesini sağlıyor. İşte resifler de denizin altında, çöl olarak tabir edebileceğimiz kumluk bölgelerde vaha benzeri bir sistem oluşturmak için yapılıyor. Buralara 1`er metreküplük resifleri atıp, yeni bir yaşam alanı oluşturduk. Resiflerin bulunduğu bölgelere farklı türden canlılar gelip yerleşiyor. Bu sayede canlıları `ev`lendirmiş oluyoruz. Burayı barınmak, beslenmek, üremek, güneş ve akıntıdan kaçmak gibi birçok sebepten dolayı kullanıyorlar. Oradaki biyoçeşitliliği de artırıyorlar."
Bu tür çalışmaların en çok küçük ölçekli balıkçılara faydası olduğuna değinen Acarlı, "Balıkçılar bu resiflerin çevresinde, adres belli olduğu için daha çabuk avlanabiliyor. Dalış turizmi açısından resifler kullanılabiliyor. Dalış yaptıktan sonra su altında gezmenize, balık aramanıza gerek kalmıyor. Zaten canlılar resifin çevresinde" diye konuştu.
Acarlı: "50`den fazla balık türünün oraya yerleştiğini belirledik"
Yrd. Doç. Dr. Deniz Acarlı, balıklarda genelde katı cisimlere yönelme davranışı olduğunu, bu nedenle kayalık, taşlık ya da batıkları tercih ettiğini bildirdi.
Kumluk bir zeminde böyle bir alan yapıldığında deniz canlılarının doğal olarak burayı tercih ettiğini belirten Acarlı, şöyle konuştu: "Resifler, genelde betondan yapılıyor. Ağırlığı yaklaşık 1 ton civarında. Dolayısıyla akıntıyla sürüklenme durumu da olmuyor. Türkiye’de yapay resiflerin nereye, ne şekilde atılmasıyla ilgili bazı yönetmelikler var. Erdek’tekiler de izinleri alınarak oluşturulmuş resifler. Biz de aylık olarak buraya gidip, orada hangi türler gelmiş neden gelmiş, farklı çalışmalar yürütüyoruz. Şu anda tür kompozisyonunu belirleme çalışmalarında oldukça iyi sonuçlar aldık. Söz konusu bölgeye 50`den fazla balık türünün yerleştiğini belirledik."
Acarlı, kendileri için başka bir önemli sonucun Marmara Denizi`nde ıstakoz varlığını tespit etmeleri olduğunu ifade ederek, "Marmara Denizi`nde bu kadar çok ıstakoz olduğunu ancak bu resifler atıldıktan sonra gördüm şahsen. Her dalışta resiflerin çevresinde en az 5 ıstakoz gözlemledik, bu canlıların ekonomik getirisi oldukça yüksek. Balıkçılara geri dönüş olarak büyük yarar sağlayacak" diyerek sözlerine ekledi.